5 Mayıs 2011 Perşembe

Kurtbaş, Kırbayır'ın katillerini anlattı
Foto: Kurtbaş, Kırbayır'ın katillerini anlattı
İSTANBUL (05.05.2011)- Gazetemizin tutuklu Genel Yayın Koordinatörü Sedat Şenoğlu'nun, Edirne F Tipi Hapishanesi'nde Tuncay Kurtbaş ile yaptığı röportaj üzerine savcılık harekete geçti. Savcılık, Cemil Kırbayır'ın işkencede öldürüldüğünü söyleyen Kurtbaş'ın ifadesine başvurdu.
Cemil Kırbayır'ın gözaltında işkenceyle katledildiği bilgisini veren Edirne F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Tuncay Kurtbaş, bildiklerini savcılara anlattı. Gazetemizde yayınlanan röportaj üzerine 10 Mart 2011 tarihinde Kurtbaş'ın ifadesine başvuran Cumhuriyet Savcısı Feridun Mirzabey, “Atılım Gazetesi'ne vermiş olduğunuz röportajda Cemil Kırbayır isimli şahsın kaybolması olayı ile ilgili bilginiz olduğu anlaşılmakta, bu hususta beyanda bulunur musunuz” diye sordu.
Edirne F Tipi Hapishanesi'ndeki savcılık ifadesinde; Cemil Kırbayır'ın 13 Eylül 1980'de Adalet Partililerin komploları sonrası gözaltına alındığını söyleyen Tuncay Kurtbaş, Kırbayır'ın katillerinin isimlerini bir kez daha savcılık huzurunda ifşa etti. Kurtbaş, o dönem Kars Siyasi Şube Komiseri olarak görev yapan Kemal Kartal ve Mehmet Hayta'nın (veya Ayta) Cemil Kırbayır'a işkence yaparak öldürdüklerini anlattı.
Tuncay Kurtbaş, Cumhuriyet Savcısı Feridun Mirzabey'e verdiği ifadede, Cemil Kırbayır'ı askeri birimler ve siyasi şube polislerinin gözaltına aldığını kaydederek şunları söyledi: “Askeri olarak bir yüzbaşının ismi geçiyordu ancak ismini hatırlamıyorum. Asıl önemlisi, askerlerle birlikte siyasi şube polis komiseri Kemal Kartal ve sorgu amiri Mehmet Hayta'da (veya Ayta net hatırlamıyorum) bulunmakta olup, bu şahısların olaydaki etkisi önemlidir. Mehmet isimli sorgu amiri horoz dövüşçüsü olarak da tanınır. Kars'ta para karşılığı horoz dövüştürürdü. Kemal Kartal'ın durumu da ilginçtir. Çünkü kendisinin işkence yapmak ve Oruç Korkmaz isimli şahsı işkencede öldürmek suçundan 4,5 yıl kesinleşmiş cezası vardı. Buna rağmen nasıl devlet memurluğu yaptığını hala anlamış değilim. Bu iki şahıs Cemil Kırbayır'ı 13 Eylül ve devamı günlerinde yoğun işkence uygulamışlar ve sonra öldürüp kaçtı süsü vermişlerdir. Bu hususu bana onunla 13 Eylül'de birlikte gözaltına alınan şahıslar, yani o tarihte bizim tutuklu bulunduğumuz koğuşa şubeden gözaltına alınıp tutuklanıp gelenler anlattılar. Bunların isimleri resmi kayıtlarda mevcuttur. Hatta Cemil'e ne şekilde işkence uygulandığı onun ne şekilde kusturulduğu ve kendisine ne şekilde silahla ateş edilip öldürüldüğünü duyup bilen şahıslardır. Bu şekilde gözaltından tutuklanıp koğuşumuza gelen tutuklular olayı ayrıntıları ile anlattılar.”
Eğitim Enstitüsü'nde işkence yapıldı
O dönem gözaltına alınan kişilerin Kars Siyasi Şube ve Kars Eğitim Enstitüsü'nde tutulduğu ve işkenceye maruz kaldığı bilgisini veren Kurtbaş, “Cemil Kırbayır ise siyasi şubede yukarıda isimlerini verdiğim Kemal Kartal ve Mehmet Hayta (ya da Ayta) isimli şahıslarca öldürülmüşlerdir. Kars Göle grubu işkenceye tabi tutulup sonra tekrar sorgunun devamı için nezarethaneye alındıklarında, içlerinde Cemil Kırbayır'ın olmadığı anlaşılıyor. Bu olay 13 Eylül'den zannedersem bana anlatıldığı kadarı ile 5-6 gün sonra yani, 17-18 Eylül'de meydana gelmiştir” dedi.
“Kırbayır'ın cesedinin yerini karakol bekçileri bilir”
Cemil Kırbayır'ın cesedinin nereye gömüldüğünü kendisinin bilmediğini ifade eden Tuncay Kurtbaş, “Ancak olay günlerinde siyasi şubede emniyet bekçisi olarak görev yapan Selahattin ve Orhan isimli iki bekçi bilgi sahidir diye zannediyorum. Her ikisi de Kars çocuğudur. Bilgileri varsa söyleyecekleri kanaatindeyim” şeklinde konuştu.
“Kartal, Yeter ve Sağlam'ın da katili”
Cemil Kırbayır'ı öldüren Kemal Kartal ile 1993 yılında İstanbul'da gözaltına alındığında Gayrettepe'de karşılaştığını söyleyen Kurtbaş şunları kaydetti: “İsmi Bayram Kemal Kartal olarak geçiyordu. Hatta kendisinin sendikacı Süleyman Yeter'in işkencede öldürülmesinde de sorumluluğu vardır. Orada da sorgu amiri idi.
Hatta Cemil Kırbayır gibi 12 Eylül sonrasında gözaltına alınıp yine aynı kamu görevlilerince siyasi şubede sorgulanan Turan Sağlam da aynı şekilde işkence ile katledilmiş ve kaybedilmiştir. Bir kişi daha bu şekilde o tarihlerde işkencede ölmüştü. Ancak ismini hatırlamıyorum. Bu üçüncü arkadaşın ölümü ile ilgili Ahmet Kaya'nın bilgisi olduğunu zannediyorum. Kendisi Sincan 2 No'lu F Tipi Cezaevi'nde hükümlüdür.”
“Ayrıntılı bilgiyi Meclis Komisyonu'na vereceğim”
Kırbayır'ın işkencede öldürülmesiyle ilgili bildiklerini özet halinde savcıya anlattığını belirten Kurtbaş, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mehmet Zafer Üskül ve beraberinde gelecek olan heyete daha ayrıntılı beyanda bulunacağını söyledi. “Şu ana kadar anlattıklarım olay hakkında özetle bildiklerimden ibarettir. Ben bu işin önemli takip edilmesi açısından daha ayrıntılı ifade vermek isterim. Başka ayrıntılar da bilmekteyim. Gerek bu olay ile ilgili gerekse benzer olaylarda birçok olayın açığa çıkması açısından dediğim gibi İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül ve heyetine ifade vermek istiyorum.”
Cemil Kırbayır'ın gözaltında öldürüldüğüne ilişkin ilk tanık olan Edirne F Tipi Cezaevi'nde bulunan Tuncay Kurtbaş'ın anlatımlarının gazetemizde yayınlanmasının ardından Taraf ve Radikal gazetelerinde de tanık bilgilerine yer verilmişti. Sincan F Tipi Cezaevi'nde bulunan Ahmet Kaya'da gazetemize gönderdiği mektupta, Turan Sağlam ve Cemil Kırbayır'ın işkencede öldürüldüğü bilgisine yer vermişti.
Tanık ifadelerinin ardından TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, 14 Nisan günü açıklama yapmış, Kırbayır'ın gözaltında öldürüldüğünü itiraf etmişti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder