21 Mayıs 2011 Cumartesi

Kayıp yakınları: Senin Kürt kardeşlerinin 5 bin köyü yakıldı

ANF
12:16 / 21 Mayıs 2011
İSTANBUL - Yakınlarını faili meçhul cinayetlere kurban verenlerin 311 haftadır Galatasaray Lisesi önünde devam eden adalet arayışında başbakana seslenen kayıp yakınları, “16 yıldır kayıplarımızın akıbetini sormak için başvurmadığımız devlet makamı kalmadı. Hiçbir gelişme yokken yandaş medya yardımıyla bizi seçim malzemesi olarak kullanamazsınız” dedi.

Galatasaray Lisesi önünde 311. kez bir araya gelerek “Failler belli kayıplar nerede” yazılı pankart açan ve kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını taşıyan Cumartesi Anneleri eyleminde bir kez daha adalet talebi dile getirildi.

SENİN KÜRT KARDEŞLERİNİN 5 BİN KÖYÜ YAKILDI

Bu hafta, 16 yıl önce gözaltına alındıktan sonra işkence ile öldürülen ve kaybedilen Rıdvan Karakoç dosyasını gündeme getiren grup adına, Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç kısa bir konuşma yaptı. Karakoç, “Biz bu eyleme tam 16 yıl önce başladık ve hala aynı yerde kayıplarımızın akıbetini soruyoruz. Bu sürede çalmadık devlet kapısı, başvurmadık yetkili makam bırakmadık ama hala kayıpların akıbetine ilişkin bir gelişme yok. Benim kardeşim bu ülkenin vatandaşıydı, askerlik yapıp vergisini verdi. Onun hiçbir suçu yoktu. Şimdi başbakan Van’a gidip yeniden ‘Benim Kürt kardeşim’ diyor. Yahu senin Kürt kardeşlerinden binlerce insan öldürüldü. Senin Kürt kardeşlerinin gerillaları öldürülüyor. Senin Kürt kardeşlerinin 5 bin tane köyü yakıldı. Bu mu kardeşlik. Hiçbir talebimize kulak vermeden şimdi de yandaş medyasıyla kalkmış, sanki çok iyi şeyler yapmış gibi bizim üzerimizden seçim yatırımı yapmaya çalışıyor. Bizim sorunumuza çare olmadan hiç kimse bizi seçim malzemesi yapmasın” diye konuştu.

Bağımsız Miletvekili adayı Sırrı Süreyya Önder ve BDP İl Yöneticilerinin de katıldığı eylemde, haftanın basın metnini ise Gülsün Önal okudu. Önal, Rıdvan Karakoç cinayetine ilişkin bilgiler vererek, dosyasının yeniden yargı makamlarınca incelenmesini talep etti.

2 Mart 1995’te Beykoz’da ormanlık bir alanda işkence yapılmış halde cesedi bulunan Karakoç’un 20 gün devlet kurumlarında dolaştırıldıktan sonra Ataşehir kimsesizler mezarlığına gömüldüğünü aktaran Önal, “Rıdvan gözaltında kaybedildiğinde kayıp annelerine, ‘Çocuklarınız cebimde mi çıkarıp vereyim’ diyen Süleyman Demirel Cumhurbaşkanıydı. Devlet için cinayet işleyenleri şerefli ilan eden Tansu Çiller başbakandı. Döneminde yüzlerce kayıp yaşanan İsmail Hakkı Karadayı, Genelkurmay başkanıydı. Pek çok kayıptaki gibi Nahit Menteş İçişleri Bakanıydı. Adı yargısız infazlarla anılan Necdet Menzir, İstanbul Emniyet Müdürüydü. Bin gizli operasyonla övünen Mehmet Ağar Emniyet Genel Müdürüydü. Biz Karakoç ölümünde onları sorumlu tutuyor ve yargılanmalarını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Eylem, açıklamanın ardından sona erdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder