21 Mayıs 2011 Cumartesi

AKP kayıpların bulunması için hiçbir şey yapmadı'

ANF
14:23 / 21 Mayıs 2011
AMED - İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından her hafta düzenlediği oturma eyleminde bu hafta kayıplar haftası nedeniyle İHD ve MEYA-DER tarafından ortak bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamada, AKP hükümetinin Kürt sorununu çözeceği söylemine rağmen kayıplar ve faili meçhuller konusunda bir tek adım dahi atılmadığı vurgulanarak, devletin kayıpların akıbetinin ortaya çıkarılmasından sorumlu olduğu dile getirildi.

İHD ve kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eylemi, 119. haftasında Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Oturma eylemine aralarında İHD yönetici ve üyeleri, MEYA-DER, Barış Anneleri İnisiyatifi ve KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri ile kayıp yakınları katıldı.

Kayıp haftası nedeniyle bir basın açıklamasının yapılacağı oturma eyleminde kayıp yakınları, kaybedilenlerin fotoğraflarıyla alandaki yerlerini aldı.

İHD ve MEYA-DER tarafından hazırlanan ortak açıklamayı okuyan İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici, Kürtlerin 1980’li yıllar ile birlikte siyasal taleplerde bulunmaya başlaması ve bu taleplerin devlet nezdinde karşılık bulmamasının çatışmalı bir süreci de beraberinde getirdiğini belirterek, sorunun siyasal kanallar ile çözüme kavuşmaması sonucu insan hakları ihlallerinde ciddi artışların meydana geldiğini söyledi.

Devletin devreye koyduğu hukuk dışı uygulamaların bölgede yaşam hakkının gasp edilmesinden tutalım, zorla göçertilmeye kadar birçok önemli alanda ihlallerde sınırların aşıldığını kaydeden Bilici, “Özellikle de Kürtlerin yaşadığı bölgelerde devlet uyguladığı politikalar sonucunda, kendisine muhalif, kendi din ve ırkından olmayan yurttaşları, legal kurumları veya yasal dayanağı olmayan oluşumları aracılığıyla yok etmeye çalışmıştır. Bu politikanın sonucunda muhalif kesimden yurttaşların binlercesi kaybedilmiş, onbinlere varan yurttaş yaşamını yitirmiş, milyonlarcası yerinden zorla göçertmiştir” dedi.

GÖZALTINA ALINDILAR BİR DAHA DÖNEMEDİLER

Günümüzde halen kanayan önemli bir toplumsal yaranın kayıplar olduğunu ifade eden Bilici, şöyle devam etti: “Zorla kaybedilmeler, özellikle Kürtlerin yaşadığı bölgelerde 12 Eylül askeri darbesi ile birlikte ortaya çıkmıştır. Binlerce yurttaş, evlere baskın yapılarak, ailelerinin gözleri önünde babalarını, oğullarını ya da kızları zorla alıkonulmuştur. Gerekçe ise hep aynı olmuştur: ‘İfadesini alacağız, ondan sonra evine dönecek.’ Ancak alıkonulanların önemli bir kısmı ya yargısız infazlara maruz kalmış, ya da bir daha kendilerinden haber alınamamıştır. Yakınlarını arayan ailelere verilen cevaplar, devletin yurttaşlarına olan saygısızlığı ortaya çıkarır ölçüde rencide edici düzeyde olmuş ve sonuç alınamamıştır.”

KAYIPLAR SÖZLEŞMESİNİ 100 ÜLKE İMZALADI, TÜRKİYE İMZALAMADI

“Zorla kaybedilmeler halen toplumsal yüzleşmenin önünü kapatan bir sorun olarak karşımızda durmaktadır” diyen Bilici şunları söyledi: “Ulusal düzeyde istenen tüm taleplere rağmen, devlet eliyle henüz ciddi bir adım atılmamıştır. İnsan hakları savucularının girişimleriyle ortaya çıkmaya başlayan toplu mezarlar, kayıp yakınları için sadece cenazelerini bulma gerekçesi bile olsa, bir umut ışığı haline gelmiştir. Dünyada meydana gelen yaşam hakkı ihlallerine ilişkin uluslararası alanda tüm ülkelerin taraf olduğu kurumlar veya insan hakları örgütleri aracılığıyla belgeler hazırlanmaya başlanmıştır. Dünyada çatışmaların ve darbelerin yoğun olarak yaşandığı bölgelerde yaygın görülen yaşam hakkı ihlaline ve zorla kaybedilmelere ilişkin Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun 18 Aralık 1992 tarihinde Zorla Kaybedilmeye Karşı Herkesin Korunmasına Dair Bildiri yayınlamıştır. Zorla kaybetmelere ilişkin 6 Şubat 2007 tarihinde BM tarafından hazırlanan Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme yürürlüğe girmiştir. Sözleşmeyi 2011 yılı itibarıyla aralarında Irak, Arjantin, Şili gibi ülkelerin de bulunduğu 100 ülke imzalamıştır. Türkiye ise yakın tarihinde binlerce zorla kaybedilme vakası olmasına ve ulusal ve uluslararası örgütlerinin çağrılarına rağmen, sözleşmeyi henüz imzalamamıştır.”

AKP KAYIPLARIN BULUNMASI İÇİN HİÇBİR ŞEY YAPMADI

Günümüze gelindiğinde insan hakları savunucuları ve kaybedilenlerin yakınlarının yıllar boyu süren olağanüstü mücadele ve çabasına rağmen hükümetlerin bu konuya duyarsız kaldığını vurgulayan Bilici, “AKP hükümeti de her ne kadar farklı söylemle ortaya çıkmışsa da, kayıpların bulunması ve faillerinin yargılanması noktasında en ufak bir çaba içerisine girmemiştir. Devlet eliyle bütünsel bir çalışma yürütülmediği müddetçe, kayıpların bulunması ve bir sonuca ulaşılması mümkün değildir. Kayıpların ortaya çıkarılması için her kesimin ortak savunduğu şekliyle kayıplara ilişkin bir DNA bankasının oluşturulması, kayıpların araştırılması ve tespit edilen toplu mezarların açılması uluslararası kural ve düzenlemelere göre yapılmalıdır. Toplumsal bir yüzleşmenin önünün açılması için uluslar arası sözleşmelerin imzalanması ve Hakikatleri Araştırma Komisyonu tarzında bir yapının oluşması acil bir konu olarak önümüzde durmaktadır” diye konuştu.

Devletin temel görevinin yurttaşların kendisine güvenini yitirmemesi için sorunların çözülmesine yönelik tüm kurum ve imkanlarını harekete geçirmesi olduğunu kaydeden Bilici, “Bölgemizde yaşanan kayıpların bulunması amacıyla devleti ve hükümeti acilen harekete geçmeye, tüm kamuoyunu da bu konuda daha duyarlı olmaya çağırıyoruz” dedi.

HIDIR ÖZTÜRK CEZAEVİNDEN ÇIKARILARAK KAYBEDİLDİ

Yapılan açıklamanın ardından İHD Kayıp Komisyonu Üyesi Necibe Güneş Perinçek,1996 yılında Diyarbakır-Silvan arasında yapılan yol kontrolünde askerler tarafından gözaltına alınıp tutuklandıktan sonra cezaevinden kaybedilen Hıdır Öztürk’ün kaybediliş hikayesini anlattı. Öztürk’ün cezaevine konulduktan sonra işkenceyle itirafçılar koğuşuna zorla konulduğunu anlatan Perinçek, bir süre sonra ailesi tekrar görüşüne gittiğinde kendilerine Öztürk’ün operasyona götürüldüğü sırada kaçtığı söylendiği bu tarihten itibaren kendisinden bir daha haber alınamadığını dile getirdi.

Konuşmaların ardından kayıp yakınları 5 dakika oturma eylemi yaparak eylemlerine son verdi.

ANF NEWS AGENCY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder