5 Şubat 2012 Pazar

Kayıp yakınları: Hakikat kabusunuz olacak
ANF
13:05 / 04 Şubat 2012

Amed - İHD ve Kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eyleminde konuşan İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici, AKP’nin sürekli geçmişle yüzleşmekten bahsettiğini belirterek, “Eğer samimiyseniz, gelin Hakikatleri Araştırma Komisyonu’nu kuralım. O komisyon yapılan tüm katliamları, vahşeti ortaya çıkarsın” dedi. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise, hükümetin kayıplar konusunda yapması gereken 4 temel görevinin olduğunu belirterek, “Buradan tekrar söylüyorum; hakikat bir gün kabus olarak onların yüzüne geri dönecektir” diye konuştu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının her hafta "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganıyla düzenlediği oturma eylemi 156'ıncı haftasında Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde devam etti. İHD üye ve yöneticilerinin yanı sıra MEYA-DER, Barış Anneleri İnisiyatifi, KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri ile kayıp yakınlarının katıldığı eyleme bu hafta CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ile İHD’nin bölge illerinde bulunan şube başkanları katıldı. Faili meçhul cinayetlerde yaşamını yitiren ve kaybedilenlerin fotoğrafları taşındığı eylemde ayrıca Alman ZDF kanalı da bir özel bir program yapmak amacıyla çekimler ve kayıp yakınlarıyla röportajlar gerçekleştirdi.

Oturma eylemi öncesi bir konuşma yapan İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici, 156 haftadır kayıpların bulunması ve faillerinin yargılanması amacıyla oturma eylemi gerçekleştirdiklerini belirterek, tüm çabalarına rağmen hükümetin bu konuda bir adım atmadığını dile getirdi. AKP hükümetin yapması gerekenleri yapmadığını ifade eden Bilici, “Biz buradan tekrar çağrıda bulunmak istiyoruz; bu coğrafyada kaybedilenlerin bulunması için, faillerin yargılanması için hakikatleri araştırma komisyonu kurulmalıdır. Bu komisyon kurulmadan, hakikatler açığa çıkmaz, kayıplar bulunamaz. Tıpkı bizim ülkemiz gibi, başka ülkeler de bu süreci yaşamıştır. Kayıpların olduğu ülkelerde, hükümetler irade göstermiştir, yapılan insanlık dışı uygulamaları kabul etmişlerdir ve bunların ortaya çıkarılması için çaba içerisinde olmuştur. Bağımsız bilimsel çalışan komisyonlar oluşturmuşlardır. Biz de bu ülkede böylesi bir çaba ve çalışmayla tüm hakikatlerin ortaya çıkabileceğine inanıyoruz” dedi.

KULAKLARINIZI TIKAMAYIN

Hükümetin ve yakın çevresinin 90’lı yıllarda yaşanan bazı olayları PKK’nin üstüne yıkmaya çalıştıklarını kaydeden Bilici, “Basın yayın organlarında zaman zaman bu yönlü çeşitli iddialar ortaya atılıyor. Bizler buradan çağrıda bulunuyoruz; eğer samimiyseniz, eğer dürüstseniz, buyurun Hakikatleri Araştırma Komisyonu’nu kuralım ve kim ne yapmış ortaya çıkaralım. O zaman devlet mi yapmış, örgüt mü yapmış ortaya çıkacaktır. Eğer kendinize güveniyorsanız, bu önerilere kulaklarınızı tıkamayın” diye konuştu.

KATLİAMLARIN SORUMLUSU SİZSİNİZ

Hükümetin bu talepleri karşılamak yerine siyasi ve askeri operasyonları aralıksız sürdürdüğüne işaret eden Bilici, şunları söyledi: “Biz kayıplarımızın bulunmasını, faillerinin yargılanmasını isterken, hükümet bunu yapacağına siyasi ve askeri operasyonlarına devam etmektedir. Katliamları yapmakta ısrar etmektedir. Bu sorunun çözümü bu değildir. Çözüm, hakikatlerin açığa çıkarılmasındadır, bu sorunun demokratik, barışçıl bir şekilde çözülmesidir. İzlediğiniz yol ve yöntem doğru yöntem değildir, bunlar denenmiştir. Bunların sonucu acı olmuştur, gözyaşı olmuştur, ölüm olmuştur. Defalarca denenmiş yöntemleri denemeye devam etmeyin, bundan vazgeçin artık. Bunu yapmazsanız, katliamların sorumlusu sizsiniz.”

HÜKÜMETİN YAPMASI GEREKENLER

Bilici’nin ardından konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, kayıpların bulunması ve hakikatlerin ortaya çıkması için hükümetin yapması gereken 4 şey olduğunu belirterek, “Öncelikle 2006 yılında imzaya açılan BM Uluslar arası Kayıplar Sözleşmesi’ni hükümetin parlamentoya getirip, kabul etmesi, imzalaması lazım. Bugüne kadar 91 ülke imza attı. Türkiye’nin imzalamaması için hiçbir engel yok. Onun için bir an önce Meclis’e getirmesi lazım” dedi.

Tanrıkulu şöyle devam etti: İkinci olarak, defalarca dile getirdik ve getirmeye devam edeceğiz. Bu hükümet kayıplarla yüzleşmeden, insanlığa karşı işlenmiş suçlarla yüzleşmeden, Türkiye’de barışı sağlayamayız, adaleti, demokrasiyi sağlayamayız. Bu nedenle hükümetin yapacağı ikinci iş, daimi, özel yasayla kurulmuş, uluslar arası standartlara uygun bir komisyon kurmak olmalıdır. Bu irade, muhalefet partilerinde var ve toplumun büyük kesiminde bu istek var. Artık hükümet bu isteklere kulaklarını tıkamamalıdır. Üçüncü olarak, faili meçhul cinayetler ve kayıplar insanlığa karşı işlenmiş suçlar olduğundan, ceza yasasındaki bu davalarda zaman aşımı süreleri kaldırılmalıdır. Bunun için Meclis’te adım atılmalıdır. Bu konuda verilen önergelere hükümet destek vermelidir. Bu konuda yeni yasal düzenleme yapılmalıdır. Failler bu sürenin dolmasını beklemektedir. Failler bilmeli ki, onlar ölene kadar bizim nefesimiz onların ensesinde olacak. Gelip hesap vermeliler. Dördüncü olarak yapmamız gereken iş, İHD ve TİHV öncülüğünde bir veri bankası kurulmalıdır. Bugüne kadar yaşanan tüm kayıp vakaları ve faili meçhuller bu veri bankasında toplanmalıdır. DNA örnekleri bu veri bankasında olmalıdır. Hükümet de buna destek olmalıdır. Ancak buna destek olunacağına, İHD basılarak bu verilerin içinde olduğu bilgisayarlarına el konulmuştur. Yani veriler yok edilmek istenmiştir. Buradan tekrar söylüyorum; hakikat bir gün kabus olarak onların yüzüne geri dönecektir.

Tanrıkulu’nun ardından 12 Eylül askeri darbesi sonrası gözaltına alınarak, kaybedilen Recep Yenisoy’un hikayesi ablası Ayşan Yenisoy tarafından anlatıldı.

Yapılan konuşmaların ardından kayıp yakınları 5 dakikalık oturma eylemi yaparak eylemlerine son verdi.

ANF NEWS AGENCY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder